“HEM TARİH HEM DOĞA YOK OLUYOR”
2 min read
Aydın’ın Germencik ilçesinde, Kurtuluş Savaşı sırasında yaşanan katliamın tanığı olan Koç Kuyusu (Kanlıbahçe), yalnızca trajik bir tarihsel olayın değil, aynı zamanda ihmal edilen bir kültürel mirasın da simgesi. Ancak bölgenin korunması ve anıtlaştırılması gerektiği halde, yıllardır yetkililer tarafından göz ardı ediliyor.
1922’de Yunan ordusunun Anadolu’dan çekilişi sırasında yaşanan vahşet, bölge halkının hafızasında hala taze. Yunan askerleri ve yerli Rum çeteleri tarafından kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 94 kişi Koç Kuyusu’nda vahşice katledildi. Süngülenenler, kurşuna dizilenler ve canlı canlı kuyuya atılanlar… Kanlıbahçe, adını işte bu korkunç olaydan aldı.
Tarih Koruma Altına Alınmalı!
Bugün, olayın yaşandığı bina ve kuyu hala ayakta. Ancak duvarlardaki kurşun izleriyle birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bölgeye konulan küçük bir anıt dışında hiçbir koruma ve bilgilendirme çalışması yapılmamış durumda. 3 dönümlük alanın sit alanı ilan edilmesi, bina ve kuyunun restore edilerek bir anıt koruya dönüştürülmesi gerekiyor.
Unutulan Tarih, Yok Edilen Doğa
Bölgenin tarihi değerinin yanı sıra, çevresi de doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Ancak bu değerli alanlar, tarım arazilerine zarar veren madencilik faaliyetleri ve betonlaşma tehdidiyle karşı karşıya. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, hem tarih hem de doğa geri dönüşü olmayan şekilde yok olacak.
“Koruma altına alınmalı”
Konuyu yeniden gündeme getiren İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yaşananlara dikkat çekti. Bölgeyi yakın zamanda ziyaret eden Ercan, izlenimlerini takipçilerine şöyle aktardı:
“Koç kuyusundaki yapı, Yunan Karakolu olarak kullanılan, iki odalı doğu-batı uzanımlı kerpiç tek katlı bir ahır ev. Bu ev ile Koç Kuyusu günümüzde de değişmeden duruyor. Gözü dönmüş Yorgo çetesi ile Yunan erleri yakaladıkları çoğu çocuk, kadın ile yaşlılardan oluşan 94 kişiyi Koçkuyusunda toplamışlar. Kimisini süngülemişler. Geri kalanları da önce duvar önüne dizilip yaylım ateşiyle taramışlar. Kerpiç, sıvalı yapının duvarlarında 1922’den kalan kurşun delikleri değişmeden duruyor.