ÇEVRECİ HABER

Türkiye'nin en çevreci gazetesi

SUYUMUZUN SADECE YÜZDE 1’İ KULLANILABİLİR

2 min read

Dünyamızda bolca bulunan suyun, yüzde 99’dan fazlasının doğal haliyle canlı kullanımına uygun olmaması, suyu dünyamızın en kıt kaynaklarından biri yapıyor. İklim krizi kaynaklı seller ve kuraklıklar su havzalarını ve kaynakları üzerindeki riskleri artırıyor. 

22 Mart Dünya Su Günü, suyun önemi hakkında farkındalığı artırmak amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 1993 yılında kabul edildi. İnsan hayatından doğal ekosistemlere, evsel kullanımdan endüstriyel üretim süreçlerine yaşamın odağında yer alan su, farkında olmadığımız derecede sınırlı bir kaynak. Dünyada yer alan suyun yüzde 1’inden azının doğal haliyle erişilebilir ve kullanılabilir durumda olması, evsel kullanımda ve endüstriyel kullanımda atık suyun geri kazanımın, geri dönüşümünün ve yeniden kullanımının önemini çok net bir şekilde ortaya koyuyor.

Türkiye’nin global su arıtma markası Rielli’yi bünyesinde barındıran Kazancı Çevre Tekniği’nin Kurucu Genel Müdürü Artun Kazancı Dünya Su Günü’nde, suyun dünyamızın en kıt kaynaklarından biri olduğuna dikkat çekerek, “Dünyamızın yüzde 71’i sudan oluşuyor olsa da bu suyun yüzde 96’sını denizler ve okyanuslar oluşturuyor. Doğal haliyle insan ve canlı tüketimi, tarımsal faaliyetler, endüstriyel uygulamalar gibi kullanıma uygun tatlı su, dünyadaki suyun sadece yüzde 3’ü ve bu suyun çok büyük bölümü de buzullarda, toprakta ya da atmosferde bulunuyor. İnsanlar ve diğer tüm canlılar tarafından kullanılabilir halde olan kısım, dünya üzerinde var olan suyun yüzde 1’inin de altında. Dolayısı ile su, dünyamızdaki en kıt kaynaklardan biri. Bu kadar hayati ve sınırlı bir kaynağın, verimli ve tasarruflu değerlendirilmesi, evlerde ve sanayide kullanılan suyun geri kazanımı, geri dönüşümü ve yeniden kullanımı çok önemli” şeklinde konuştu.

Su Bilinci Sorumluluk Değil Zorunluluk

Dünya genelinde uzmanlarca önümüzdeki dönemde su savaşları riskine dikkat çekildiğini vurgulayan Kazancı Çevre Tekniği Kurucu Genel Müdürü Artun Kazancı, “Su bilincinin artması, evlerimizden sanayi üretim süreçlerine, bireysel önlemlerden ulusal ve küresel eylem stratejilerine uzanan bir yelpazede su sürdürülebilirliği sağlanması, bir sorumluluğun da ötesinde dünya barışı ve dünya üzerinde tüm canlıların yaşam sürdürülebilirliği açısından bir zorunluluk halini almış durumda. Günümüzde jeopolitik çatışmalar, ticaret savaşları gündemde önemli yer tutuyor, ancak dünya genelinde uzmanlar, su savaşları riskinin önemine dikkat çekiyorlar” dedi.

About The Author

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir