VERİMLİ ARAZİLER GES TEHDİDİ ALTINDA
3 min read
Konya’nın Taşkent ilçesi, yüzyıllardır süregelen tarımsal üretimi, kültürel yapısı ve verimli topraklarıyla Anadolu’nun saklı hazinelerinden biri. Ancak şimdi, bir enerji projesi adı altında bu değerli toprakların üstü örtülü bir tehdit altında olduğu belirtiliyor. Özel bir şirketin, daha önceki HES projesinin devamı gibi göstererek hayata geçirmek istediği GES (Güneş Enerji Santrali) projesi, ilçenin kalbine kadar uzanan tarım arazilerini tehdit ediyor.
Projenin ÇED süreci kapsamında “ÇED Gerekli Değildir” kararı verilmiş olsa da, yerel halk ve çevreciler bu kararın, bölgenin sosyal, kültürel ve çevresel gerçeklikleriyle çeliştiğini savunuyor. 53 bin metrekarelik proje alanının büyük bölümünün tarım ve bağ arazisi olması, ilçedeki birçok yapının (hastane, okul, lojman) etkilenme riskiyle karşı karşıya kalması ve projenin yerleşim merkezine olan yakınlığı halkta büyük kaygı yaratmış durumda.
Ayrıca, itiraz metninde projenin lisans sürecinde hukuki açıdan gri alanlar kullanılarak HES’in devamıymış gibi gösterildiği ve bunun Enerji Piyasası Kurulu mevzuatına aykırı olduğu belirtiliyor. Halk, bu projeye yalnızca tarım arazilerinin değil, aynı zamanda kültürel belleğin ve nesiller boyu aktarılan yaşam biçiminin de kurban edilmek istendiğini söylüyor.
“Sahip Çıkılmasını İstiyoruz”
Taşkent halkı; tarım arazilerinin sadece bölgesel verimlilik için değil, aynı zamanda yüzyıllardır süregelen kültürel değerlerin yaşatılması açısından da son derece önemli olduğunu vurguluyor. Bu değerli toprakların “üç-beş şirkete peşkeş çekilmesinin” söz konusu olamayacağını belirten vatandaşlar, yetkilileri bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor. Halkın, sahip oldukları sınırlı tarım arazilerinin ve kültürel mirasın, bölgeye ait özgün kimliği simgelediği; bu nedenle korunmasının elzem olduğu belirtiliyor.
“Bu topraklar geleceğe miras kalmalıdır”
Konuya ilişkin olarak bir açıklama yapan Gelecek Partisi Konya İl Başkanı Ahmet Arslan, Taşkent halkının sesinin duyulacağını ve bu haksız projeye kesin bir karşı çıkışın gerektiğini vurguladı. Arslan, açıklamasında şunları söyledi:
“Taşkent halkı, tarih boyunca tarımsal üretimi, kültürel varlığı ve insanın temel geçim kaynaklarını koruyarak yaşamını sürdüren değerli bir toplumdur. Bizler, bu toprakların sadece ekonomik bir meta olarak değerlendirilemeyeceğine inanıyoruz. Sınırlı kalan tarım arazilerimizin, üç-beş şirkete havale edilmesine müsaade edilemez. Hem yerel halkımızın hem de ülkemizin kültürel mirası, korunması ve yaşatılması gereken nadide değerlerdir. İktidar yetkililerinin Taşkent halkına sahip çıkmadığını görmek bizim için kabul edilemez. Taşkent’in sınırlı miktardaki verimli, yeşil toprakları ve kültürel değerleri, geleceğe aktarılması gereken mirasımızdır. Bizler de, bölge halkımızın haklarını savunmak ve bu projenin iptal edilmesini sağlamak adına mücadelemizi sürdüreceğiz”
About The Author
